Günümüzde artan ekonomik zorluklar, gelir eşitsizliği ve işsizlik gibi faktörler, toplumda derin yaralar açmaya devam ediyor. Adaletsiz bir sistemin varlığı, bireylerde yoğun stres, öfke ve şiddet eğilimlerini artırırken, uzmanlar, yetkililerin bu sorunla yeterince mücadele etmemesinin ve kullandıkları üslubun şiddeti körüklediğini belirtiyor.Sosyal medya ve geleneksel basın organlarında her gün darp edilen kiracılar, saldırıya uğrayan sağlık çalışanları, öğretmenlere yönelik şiddet olayları, sokak ortasında silahlı çatışmalar, kadın cinayetleri ve hayvanlara uygulanan vahşet haberleri yer alıyor. Bu tür olayların sürekli gündeme getirilmesi, toplum psikolojisini olumsuz etkilerken, şiddetin normalleşmesine neden oluyor. Uzmanlar, şiddet olaylarının haberleştirilme biçimine dikkat çekerek, bilinçaltı yönetimi yoluyla farkında olmadan bireylerde şiddet algısının sıradanlaştırıldığını ifade ediyor.CEZASIZLIK ANLAYIŞI, ŞİDDETİ TEŞVİK EDİYORToplumlarda kronikleşen sorunların çözümü için etkili yasaların gerekliliğine vurgu yapan hukukçular, cezaların caydırıcı olmamasının şiddetin artmasına sebep olduğunu belirtiyor. Özellikle cezasızlık anlayışının devlet otoritesine olan güveni zedelediği ve adalet mekanizmasının etkin işlemediği algısının güçlenmesine neden olduğu ifade ediliyor.MEDYANIN SORUMLULUĞU BÜYÜKŞiddet eğilimini tetikleyen yayınlara karşı daha hassas olunması gerektiğini belirten uzmanlar, medyanın toplumsal barışı destekleyecek söylemleri öne çıkarmasının önemine dikkat çekiyor. Hoşgörü, nezaket ve toplumsal dayanışmayı teşvik eden bir dil kullanılması gerektiğini vurgulayan yetkililer, özellikle medya kuruluşlarının bu konuda sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor.EĞİTİM, ŞİDDETLE MÜCADELEDE EN GÜÇLÜ SİLAHEğitimciler ise şiddetle mücadelenin en önemli ayağının eğitim sistemi olduğunu belirtiyor. Özellikle çocuk yaşta insani değerlerin aşılanmasının büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, hoşgörü, empati, nezaket ve insana saygı gibi kavramların eğitim müfredatında daha fazla yer alması gerektiğini söylüyor.Uzmanlar, toplumu derinden etkileyen şiddet olaylarına karşı devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları, medya, özel sektör ve eğitim sisteminin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, şiddetin asgari seviyeye çekilebileceği görüşünü paylaşıyor.
Ekonomi
Yayınlanma: 10 Şubat 2025 - 12:56
ŞİDDET VE ALGI YÖNETİMİ: TOPLUMSAL BİR TEHDİT
Şiddet olaylarının artmasında ekonomik zorluklar, adaletsiz sistem ve cezaların yetersizliği büyük rol oynuyor. Medyada sürekli şiddet haberlerine yer verilmesi, toplumda bu durumun normalleşmesine yol açıyor. Şiddetle mücadelede yasaların güçlendirilmesi, medyanın daha sorumlu bir dil kullanması ve eğitim sisteminde hoşgörü, empati gibi değerlerin vurgulanması gerektiği belirtiliyor. Toplumun tüm kesimlerinin iş birliğiyle şiddetin azaltılması mümkün olabilir.
Ekonomi
10 Şubat 2025 - 12:56
İlginizi Çekebilir